Kore Savaşı sırasında görev yapan Türk askeri Süleyman Astsubay, harabeye dönmüş bir köyde ailesini kaybetmiş beş yaşında bir kız çocuğu bulur. Yüzünün ay gibi parlamasından etkilenerek ona Ayla adını verir.
Askeri birliğin içinde küçük kızı yanına alarak ona sıcak bir yuva olmaya çalışır ve aralarında baba-kız gibi güçlü bir bağ oluşur.
Görev süresi dolduğunda Türkiye'ye dönmek zorunda kalan Süleyman, Ayla'yı geride bırakmak istemez.
Onu yanında götürebilmek için her yolu dener, ancak savaş koşulları ve yasal engeller bu isteğinin önüne geçer. İki aile üyesi gibi birbirine bağlanan Süleyman ve Ayla, ayrılmak zorunda kalmanın derin üzüntüsünü yaşar.
Ayrılıklarının üzerinden altmış yıl geçer. Hayat onları farklı yollara sürüklemiş olsa da, kalplerindeki bağ hiç kopmaz.
Zamanın yaraları sardığı bu dönemde, beklenmedik bir şekilde yeniden bir araya gelme fırsatı doğar.