Sessizliğin hüküm sürdüğü kasvetli bir dünyada, dindar bir topluluk katı kurallarla yaşamaktadır. Bu topluluğun mensubu bir kadın, hapishanesinden kaçmayı başaran genç bir kadını izlemek ve yakalamakla görevlendirilir.
Onun kurban edilmesi, bu tehdidi ortadan kaldırmanın bir yolu olarak görülür. Bu amansız takip, hem avcı hem de av için bir sınav haline gelir.
İki kadının yolları, inanç, görev ve hayatta kalma içgüdüsü arasında gidip gelen bir mücadeleye sahne olur. Sessizliğin hâkim olduğu bu dünyada, her adım tehlikelerle ve geçmişin gölgeleriyle doludur.