1960'lı yılların Londra'sında, köklü bir mücevher şirketinde uzun yıllardır sadakatle çalışan Laura Quinn, yeteneklerine rağmen sürekli erkek meslektaşlarının terfi almasını izlemek zorunda kalır. Aynı şirkette geceleri temizlik görevlisi olarak çalışan Hobbs ise hayatının son demlerinde, geçmişin izlerini taşıyan sıradan bir adamdır.
Bu iki farklı dünyadan insan, şirketin güvenlik sistemlerini ve işleyişini yakından tanımanın verdiği avantajla beklenmedik bir ortaklık kurar.
İki karakterin yolları, şirketin kasasından paha biçilmez bir mücevheri çalmak üzere tasarladıkları karmaşık plan etrafında kesişir.
Hobbs'in sakin ve hesaplı tavrıyla Laura'nın hırsı ve öfkesi, bu riskli girişimde ilginç bir dinamik oluşturur. Her biri kendi nedenleriyle bu soygunu gerçekleştirmeye kararlıdır, ancak plan ilerledikçe hiç hesapta olmayan gelişmelerle yüzleşmek zorunda kalırlar.
Zamanın ruhunu yansıtan detaylarla bezeli bu hikâye, iki farklı hayatın kesişme noktasında şekillenir. Laura ve Hobbs, mükemmel görünen bir sistemin içindeki kusurları bularak hayatlarını değiştirecek bir maceraya atılır.
Her adımda güven, ihanet ve özgürlük kavramlarını yeniden sorgulayan bu ikili, imkansız görünen bir suçu işlemek için tüm becerilerini seferber eder.