2004 Atina Olimpiyatları, ABD basketbolu için beklenmedik bir hayal kırıklığıyla sonuçlanır. Dünya basketbolundaki değişim karşısında hazırlıksız yakalanan ekip, bronz madalyayla yetinmek zorunda kalır.
Bu yenilgi, Amerikan basketbolunda derin bir özeleştiri sürecini başlatır.
Dört yıl sonra, Pekin Olimpiyatları'na giden yol yeniden inşa edilir.
Efsanevi oyuncular takımı güçlendirmek için bir araya gelirken, koç Mike Krzyzewski'nin liderliğinde yeni bir takım kimliği oluşur. Bireysel yıldızlıktan ziyade kolektif bir ruh anlayışı benimsenir.
Pekin'deki mücadele, sadece bir altın madalya yarışı değil, aynı zamanda bir onur mücadelesine dönüşür. Takım, kendisini ve ülkesini temsil etmenin ağırlığını omuzlarında hissederken, sahadaki her an geçmişi telafi etme azmini yansıtır.