Solo, kendini dünyadan soyutlamış genç bir müzisyenin hikayesini anlatıyor. Alejandro, yalnızca gitarı ve müziğiyle yaşayan, insanlarla iletişim kurmakta zorlanan bir sokak sanatçısıdır.
Geceleri şehrin ıssız sokaklarında çalarak içindeki fırtınaları notalara döker.
Hayatı, tesadüfen tanıştığı genç bir kadınla kesiştiğinde beklenmedik bir dönüşüm geçirir.
Bu karşılaşma, Alejandro'nun kapalı dünyasında yavaş yavaş yeni pencereler açar. Müziği, artık yalnızlığın değil, bağ kurmanın bir aracı haline gelmeye başlar.
Alejandro, geçmişinin gölgeleriyle yüzleşirken, müziğin iyileştirici gücünü keşfeder. Yalnızlık ve aidiyet arasında gidip gelen bu yolculuk, onun hem sanatını hem de kendini yeniden tanımlamasına yol açar.