Yeni Delhi'nin 36. Bölge'sinde birbiri ardına kaybolan çocuklar, korku dolu bir gizemin başlangıcını oluşturur.
Bu kayıpların tesadüf olmadığı anlaşıldığında, olayların arkasında acımasız bir seri katilin olduğu ortaya çıkar. Bölge sakinlerini saran panik, adaletin peşinden koşanlar için bir sınav niteliği taşımaya başlar.
Görevine karşı umursuz ve yozlaşmış bir polis memuru, bu korkunç vakayla yüzleşmek zorunda kalır. Geçmişteki ihmalleri ve kişisel çıkar ilişkileri, onu bu davayı araştırmak istemeyen biri yapsa da, gerçekler onu kaçınılmaz bir mücadelenin içine çeker.
Ne pahasına olursa olsun, katilin peşine düşmek artık bir tercihten çok bir zorunluluk halini alır.
Karanlık sokaklarda geçen bu amansız takip, polisin hem kendi içindeki hesaplaşması hem de sistemin çürümüşlüğüyle olan mücadelesine dönüşür.
Kayıp çocukların izini sürerken, katille giriştiği ölümcül kovalamaca, sadece bir suçluyu yakalamaktan çok daha derin bir anlam taşır. Her adım, gerçeğin ve adaletin bedelini sorgulatacak bir yolculuğa dönüşür.