Pers İmparatoru Xerxes, muazzam ordusuyla Yunan topraklarına doğru ilerlerken, Sparta Kralı Leonidas, tanrıların desteğini alamadığını anlar. Bunun üzerine, çocukluktan beri savaş sanatında eğitilmiş en seçkin 300 askerini yanına alarak Thermopylae Geçidi'ne doğru yola çıkar.
Sayıca çok üstün olan Pers ordusuna karşı, bu küçük ama ölümcül birlik, tarihin en efsanevi direnişlerinden birini başlatmak üzeredir.
Spartalılar, dar geçitte stratejik avantajlarını kullanarak Perslerin sayısal üstünlüğünü etkisiz hale getirmeye çalışır.
Her biri birer savaş makinesi olan bu askerler, ölümü göze alarak cesaretlerini konuşturur. Leonidas ve adamları, Sparta Konseyi'nin hatalı kararını düzeltip orduyu savaşa göndermesini umarken, son nefeslerine kadar direnmeye ant içmişlerdir.
Kanlı çarpışmalar ve destansı mücadelelerle geçen savaş, Spartalıların efsanevi fedakarlığını gözler önüne serer. Pers ordusunun ezici gücüne rağmen, bu 300 savaşçının gösterdiği kahramanlık, tarihe altın harflerle kazınır.
Thermopylae, yalnızca bir savaşın değil, onur ve özgürlük uğruna verilen bir mücadelenin simgesi haline gelir.
