I Want to Talk

Bir kadın, geçmişin gölgesinde kalmış bir ilişkinin izlerini sökerken kendini beklenmedik bir yüzleşmenin ortasında bulur. Eski sevgilisiyle tesadüfen karşılaşması, bastırdığı duyguları ve cevaplanmamış soruları yeniden su yüzüne çıkarır.

İkili arasındaki gerilim, geçmişle hesaplaşmanın kaçınılmaz olduğunu hissettirir. Konuşulmayanların ağırlığı altında ezilen karakterler, bir kafede geçen bu samimi ve çarpıcı diyalogda kendilerini ifade etme fırsatı bulur.

Her cümle, aralarındaki mesafenin nedenlerini ve bir zamanlar paylaştıkları bağın derinliğini ortaya koyar. Sessizlikler bile kendi hikâyelerini anlatır.

Zamanın yaraları sarmak yerine daha da derinleştirdiği bu buluşma, iki insanın birbirlerini gerçekten tanıyıp tanımadığını sorgulatır. Geçmişin yüküyle yüzleşirken, belki de tek ihtiyaçları olan şeyin dürüst bir konuşma olduğunu fark ederler.